VARSIN AŞKIN GÖZÜ KÖR OLSUN...SİZDE ÇILGIN OLUVERİN... 


Bir sevda ateşi düşer içinize,ne olduğunuzu anlayamazsınız.Birden bire bir yangının tam ortasında buluverirsiniz kendinizi.Öyle bir ateş yanarki içinizde su bile söndüremez sanırsınız,hani ateş-su misali...

Bir hikaye vardır bilirmisiniz,aşkın gözünün neden kör olduğunu anlatan...Bütün huylar biraraya gelmiş ve bir oyun oynamaya karar vermişler,hadi demiş SAFLIK saklambaç oynayalım.Diğer bütün duygular kabul etmişler bu oyunu oynamayı.ÇILGINLIK ebe olmuş,AŞK dışında bütün iyi kötü huylar saklanmışlar bir yerlere ama bir tek AŞK saklanamamış,son anda güllerin arasına saklanmış.ÇILGINLIK herkesi bulmaya başlamış teker teker,bir tek AŞK’ı bulamıyormuş,sonra güllerin arasına gelmiş,orada olduğunu anlamış AŞK’ın.Eline bir sopa almış ve vurmaya başlamış güllerin olduğu yere,birden bir feryat duymuşlar,AŞK çalılıkların arasından çıkmış,eliyle gözlerini kapatıyormuş,”Ne yaptım ben” diye bağırmaya başlamış ÇILGINLIK,çünkü AŞK’ın gözlerinden kan akıyormuş,ÇILGINLIK;AŞK’ı bulmak için heyecandan sopayla AŞK’ın gözlerini kör etmiş.Demiş AŞK’a “Seni kör ettim,nasıl hatamı onarabilirim?”Ve AŞK cevap vermiş:”Bana gözlerimi veremezsin ama istersen benim rehberim olabilirsin”Ve o günden bu yana AŞK’ın gözü kördür ,ÇILGINLIK ta her zaman onun yanındadır...

Güzel bir hikayedir,bir çok şeyi anlatır,aslında yaşamadan anlayamaz insan. Bu yüzden belkide aşıklar her zaman çılgındır,neler yapabileceklerini kendileri bile bilmezler çok zaman.Aşık olduğunuz zaman hayatınızın anlamı olmuştur o kişi,onsuz nefes alamayacağınızı sanırsınız.Bazen kendi aşkınızdan hem kendiniz hem aşık olduğunuz insan yorulur,yıpranır.Bunu bile bile ne aşkınızdan vazgeçebilirsiniz,ne de yaptığınız çılgınlıklardan.Mesela bir gece vakti yollara düşebilirsiniz onun için,kapısına dayanabilir,onu iki dakika olsun görebilmek için saatlerce soğukta yada yağmurun altına bekleyebilirsiniz,bir ışık görebilmek için camına bakabilirsiniz.Her an onu görmek,onunla olmak istersiniz,onunla ilgili hayaller kurarsınız,bilirsiniz kurduğunuz hayallerin imkansız olduğunu.Bir çok engel vardır belki önünüzde ama siz anlayamazsınız,anlamak istemezsiniz.Hiç bir engeli görmez gözleriniz ne aile önemli olur,ne para ne pul.Varsa yoksa o vardır sizin için.

Ne kuruntular dolaşır kafanızda,ne tilkiler cirit atar bilemezsiniz.Paranoyalar yaşarsınız,her şeyden bir anlam çıkarırsınız,açılmayan telefonlardan,ertelenen buluşmalardan,kafanızda hep aynı soru vardır “Acaba beni sevmiyor mu?”Yada size olan aşkı bitecek diye ödünüz kopar,her an içiniz içinizi yer.Tüm amacınız olmuştur o.Gözünüzden bile kıskanır,herşeyden sakınırsınız.

Aşkın cinsiyeti yoktur aslında ama kadınların aşkı daha bir yakıcı olur hemde yıpratıcı.Hem kendilerini yıpratırlar hem de karşılarındaki adamı.Kadınlar her zaman biraz daha fazla sever sanki.Çünkü şefkat yüklüdür onların aşkı.Korumacıdırlar,bu yüzden hep dır dır ettikleri düşünülür.Merak ederler sevdikleri adamı,nerededir,ne yapıyordur,yemek yemişmidir,uyumuşmudur acaba...Kuruntuludur kadınların aşkları,herşeyden nem kapmaya olanaklıdır genellikle,başkası varmı korkusu hep vardır içlerinde.Amansız ve boğucudur kadınların aşkları çünkü her zaman sorumsuzdur erkekler,daha rahattırlar...Oysa kolaydır erkekler için bu boğuculuktan kurtulmak,bir tatlı söz,edilen bir telefon,verilen bir gül...Dünyalar o aşık kadının oluverir.Bırakır aşık olduğu adamı,başlar hayaller kurmaya...Ama yine de aşk her zaman acıtır,artısı eksisi yoktur bunun.Gözyaşı olmadan aşk olmaz ki...Büyük bir sızıyla yaşarsın içinde.İster kadın ol,ister erkek aşk her zaman can yakar!

Ama ister kör olsun gözleriniz,ister çılgınlık yanıbaşınızda olsun her zaman güzeldir aşık olmak.Hayatınız anlam kazanır,yaşamanız için bir neden olur. Her birinizi bir kere aşık olmuşsunuzdur bu zamana kadar,olmadıysanız büyük kayıptır inanın.Aşk acıtır ama aşksızlık daha da acıtır insanın canını.Varsın acısın içiniz ne çıkar,güne onunla başlamaktan daha güzel birşey olabilirmi,onun yanında uyanmaktan,gözlerinin içine bakmaktan yada o uyurken onu seyretmenin tadını nerede bulacaksınız.Onunla kavga etmek bile güzeldir inanın bana,ona kızgın sözler söylerken bir taraftan ne çok sevdiğinizi anlatırsınız,inadına yapma dediği şeyleri sırf o tepki göstersin diye yaparsınız çok zaman.Her sözünden bir anlam çıkarmanın ustası olursunuz,mutlu olmak için yada acı çekmek için çok önemli bir nedeniniz vardır,çünkü aşıksınızdır...

Birde aşktan korkanlar vardır ama ben onları hiç anlamam zaten.İnsan bu kadar yakıcı ama bir o kadar da güzel olan bir duygudan nasıl korkar,nasıl kaçar...Bencillik bence bu,insan ancak kendini çok severse bir başkasını sevemez,hem yalnızca o zaman korkar aşktan çünkü bir başkasının onu kendi kadar sevemeyeceğinden korkar,en çok da bir başkasını kendi gibi yada kendinden fazla severse yok olacağını sanır,aslında aşktan korkan kendinden korkar...

Yinede siz siz olun mutlaka aşık olun,tadın aşkın o yakıcı ateşinin sıcaklığını,ister gözünüz kör olsun,ister çılgınlık yanıbaşınızda,aşkın tadına varmadan gitmeyin bu hayattan,bir tarafınız hep eksik kalır sonra....